İkinci Dünya Savaşı’nın Tüm Dünyayı Sarsan ve Ders Kitaplarında Okutulmayan Göz Ardı Edilmiş Etkileri

Müttefikler ile Mihver Devletleri arasında geçen bu savaş, dünyanın diğer bölgelerini de önemli ölçüde etkiledi. Savaş için gereken bazı madde veya nesnelerin üretilmesi adına çok sayıda Afrikalı, fabrikalarda ve diğer benzer işletmelerde çalıştırılmak üzere işe alındığından savaş; Afrika’da sanayileşme ve kentleşme oranını önemli ölçüde artırdı. Birçok Afrika ülkesinin Avrupalı ​​sömürgeci güçlerden bağımsızlıklarını talep etmeye başlamasıyla savaş, kıtanın siyasi senaryosu üzerinde önemli bir etkiye sahip oldu. Bölge hem Müttefik hem de Mihver güçleri için stratejik bir savaş alanı haline geldiğinden savaşın Orta Doğu’da da benzer şekilde bir etkisi oldu. Savaş ayrıca İsrail’in bir Yahudi devleti olarak kurulmasına da yol açtı.

Savaş, sivil vatandaş ve askeri personel olmak üzere milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine yol açtı. Can kaybının ne kadar olduğu kesin olarak bilinmese de, tahminler 70-85 milyon arası olduğu yönünde. Bu kayıpların yanında birçok zorluğu beraberinde getiren savaş, birçok kişinin güvenli bir yer bulma amacıyla ülkelerinden ayrılmasına neden oldu. Başka bir deyişle, bugün hala bu konudan muzdarip olan mülteci ve sığınmacıların sayısı arttı.

Kadınlar seferbelik sırasında hem evde hem de savaş alanında etkin ve önemli roller oynadı. Bu gerçeğe rağmen kadınların katkıları tarih anlatılarında görmezden gelindi. Savaş boyunca, kadınların büyük etki yaratan çalışmalarından biri Women’s Army Corps yani Kadın Kolordusu’ydu. Bu ordu, 1942 yılında kadınların savaş dışı hizmet vermeleri için kuruldu.Yüz elli binden fazla kadın; büro işleri, iletişim ve tıbbi bakım dahil olmak üzere çok çeşitli görevlerde bulundu. Kadınlar, cinsiyet önyargılarını ve geleneksel görevlerini ortadan kaldırmaya yardımcı olan savaş seferberliğine önemli ölçüde katkıda bulunsa da erkeklerin savaştaki rolü, kadınların başarılarını sıklıkla gölgede bıraktı.

Neredeyse tüm dünyayı dolaylı veya dolaysız etkileyen savaş; uluslararası işbirliğini ve olası çatışmaları önlemeyi amaçlayan uluslararası kuruluş olan Birleşmiş Milletler’in kurulmasını sağladı. Asya ve Avrupa’daki siyasi ortam da çatışmadan kalıcı olarak etkilendi: Sovyetler Birliği’nin de bir süper güç haline geldiğinin görülmesiyle beraber Avrupa’da Soğuk Savaş başladı. Bu savaş; Asya’daki Avrupa sömürgeciliğinin sona ermesine, yeni ülkelerin yükselişine neden oldu.

II. Dünya Savaşı sırasında, Amerika Birleşik Devletleri hükümeti yüz yirmi binden fazla Japon-Amerikalıyı toplama kamplarına girmeye zorladı. Ulusal güvenlik kisvesi altında yapılsa da bu uygulama, kişilerin anayasal haklarının açık bir ihlaliydi. Birçok Japon-Amerikalı; evlerini, işlerini ve mallarını terk etmeye zorlanan Amerikan vatandaşlarıydı. Yıllar sonra hükümet bir özür yayınladı ve bu durumdan etkilenenlere tazminat teklif etti.

II. Dünya Savaşı’nın en önemli ve ölümcül çarpışmalarından biri, Stalingrad Savaşı’ydı. Bir buçuk milyondan fazla insanın öldüğü savaş, beş aydan fazla sürdü. Alman saldırısını püskürten Sovyetler Birliği’ydi. Bu zafer, savaşın bir dönüm noktası ve Nazi Almanyası’nın ölümünün başlangıcıydı.

Tuskegee Havacları; İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerika Birleşik Devletleri Ordusu Hava Kuvvetleri’nde görev yapan, bir grup Afrikalı-Amerikalı pilottu. Bu ekipte yer alan pilotlar, Amerika Birleşik Devletleri ordusundaki ilk Afrikalı-Amerikalı pilotlardı. Şimdi olduğu gibi, o zamanlar da ırkçılığa maruz kaldılar. Karşılaştıkları tüm engellere rağmen, Tuskegee Havacıları oldukça başarılıydı. İki yüzden fazla bombardıman göreviyle düşmana karşı tek bir bombardıman uçağı bile kaybetmemekle büyük itibar kazandılar.