Emeklilik ve Sosyal Güvenlik Destek Primi Sorunu
Merhaba Değerli Okuyucular,
Siz de sorularınızı ve düşüncelerinizi [email protected] e-posta adresine iletebilirsiniz.
Türkiye’de emekli olmak sorunlu bir mesele, ancak emekli olduktan sonra geçim sıkıntısı yaşamak ayrı bir mücadele haline geliyor. Birçok insan yıllarını çalışarak prim ödedikten sonra emekli olunca rahat bir yaşam sürmeyi umuyor. Ancak sistem öyle işliyor ki, emekli olan kişi çalışmaya devam ederse hem maaşını tam olarak alamıyor hem de huzurla çalışamıyor. İşte asıl sorun da burada başlıyor: Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP). Kimlerden kesiliyor, kimlerden kesilmiyor? Hangi yıl sigortalı olunduğuna bağlı olarak neler değişiyor? Gelip, bu karmaşayı birlikte çözelim.
Sosyal Güvenlik Destekleme Primi (SGDP) Nedir?
Belirli bir yaş, sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak emekli aylığı almaya hak kazanan sigortalılar, yaşlılık aylıklarını kesilmeden (4/a kapsamında) hizmet akdiyle çalışmaya devam ederlerse, işverenleri bu kişiler için Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) ödemek zorundadır. Yani devlet şunu söylüyor:
“Emekli olabilirsin ancak çalışmaya devam ediyorsan, işveren senin için bana yine prim ödemek zorunda kalacak.”
Ancak detaylar önemlidir: SGDP uygulaması, sigortalının ilk defa hangi tarihte çalışmaya başladığına göre değişmektedir. İşte bu fark önemlidir. Öncesinde ve Sonrasında 2008 Ayrımı Bulunmaktadır.
2008 Yılı Ekim Ayı Öncesi İlk Defa Sigortalı Olanlar
Bu kişiler emekli olduktan sonra çalışmaya devam ederlerse, işverenleri tarafından prime esas kazançları üzerinden %32 oranında SGDP ödenir. Yaşlılık aylıkları kesilmez ve emekli maaşları almaya devam edilir.
2008 Yılı Ekim Ayı Sonrası İlk Defa Sigortalı Olanlar
Bu tarihten sonra sigortalı olan ve emekli olan kişiler çalışmaya devam ederlerse, yaşlılık aylıkları kesilir. Bu kişilerden kısa vadeli, uzun vadeli ve genel sağlık sigortası primleri alınır. SGDP uygulanmaz ve çalışma süresi tamamlandıktan sonra emekli aylıkları, bu çalışma süreleri de göz önünde bulundurularak tekrar hesaplanır.
Kamu Çalışanları ve Emekliler
5335 sayılı Kanunun 30. maddesine göre: Emekli veya yaşlılık aylığı alanlar, maaşları kesilmeden genel bütçeye dahil dairelerde, katma bütçeli idarelerde, döner sermayelerde, fonlarda, belediyelerde, il özel idarelerinde ve bunlara bağlı şirket ve kurumlarda çalışamazlar. Yani kamuya girmek isteyen emeklinin ya maaşı kesilecek ya da çalışamayacak.
Ancak İstisnalar Bulunmaktadır
Bazı vakıf üniversiteleri, belirli belediye şirketleri, %50’den fazla kamu payı olmayan kuruluşlarda emekliler maaşları kesilmeden görev alabilirler.
SGDP Kimlerden Kesilmez?
- Kendi adına tarımsal faaliyet yapan emekliler
- Sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde çalışan Türk işçileri
- Harp malulleri ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat Kanunu kapsamındaki maluller
- Vazife malulleri
Bu gruplar, SGDP kesintisinden muaf tutulmaktadır.
Yurtdışında Borçlanarak Emekli Olanlar
3201 sayılı Kanuna göre yurtdışı hizmet sürelerini borçlanarak emekli olanlar, 19.06.2012 tarihinden itibaren Türkiye’de çalışmaya başlarsa aylıkları kesilmektedir. Ancak bu tarihten sonra yurtdışı borçlanmasıyla emekli olanlar da SGDP’ye tabi olarak çalışabilirler.
SGDP Ödenen Süre Sigortalılık Süresi Sayılır mı?
İşte can sıkıcı kısım burada başlıyor:
SGDP ödenen süreler, ne malullük ne yaşlılık ne de ölüm sigortası açısından sigortalılık süresi olarak kabul edilmemektedir.
Primler toptan olarak geri ödenmemektedir.
Yani emekli çalışırsa, ödediği prim emeklilik süresine ek bir katkı sağlamamaktadır. Sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigortası açısından güvence sağlanmaktadır.
Sistem, emekliye çalışmamasını söylemiyor ancak çalışırsa ya maaşını kesebiliyor, ya prim yükü bindiriyor ya da ödenen primlerin sigortalılık süresine katkı sağlamadığını ileride unutuyor. Özellikle 2008 sonrasında sigortalı olanlar için durum daha serttir.
Her gün pazarda ucuz sebze satmaya çalışan, sokaklarda ek iş arayan yaşlı emekliler için bu durum utanç vericidir. Yıllarca alın teriyle prim öde, emekli ol, ancak ya maaş yetmeyip çalışırken kesintiye uğra ya da ödediğin prim süreleri sigortalılık süresi olarak kabul edilmez.
Bu sistem değişmeden, Türkiye’de emeklilik, yoksulluğun ve sosyal güvencesizliğin başka bir adı olmaya devam edecektir.
Özellikle genç çalışanlar, bu düzenin nasıl işlediğini ve bugün emeklilere neler yapıldığını çok iyi öğrenmelidir. Çünkü yarın onların da bu durumla karşılaşma ihtimali yüksektir ve mevcut sistem, onlar için daha da zor olacaktır.
Sizlerden Gelen Sorular
SORU: Mehmet Bey merhaba, öncelikle iyi olduğunuzu umarım. Bilgisayarda tazminat ile ilgili bir yazı gördüm, hesaplamalar yıla göre değişiyor mu? Doğru mudur bu bilgi? Mümkünse açıklar mısınız? 18 yıldır aynı iş yerinde asgari ücretle çalışıyorum. Teşekkürler, Turgay Sığırcı
CEVAP: Merhaba, teşekkür ederim güzel dilekleriniz için, sizin de sağlık ve huzur içinde olmanızı dilerim. Evet, kıdem tazminatı hesaplamalarında yıllara göre değişen rakamlar ve tavanlar bulunmaktadır. Özellikle her yıl ocak ve temmuz aylarında memur maaş katsayısı değiştiği için kıdem tazminatı tavanı da güncellenmektedir. Kıdem tazminatı hesaplaması şu şekilde yapılır: Her tam çalışılan yıl için, son brüt maaşınız üzerinden 30 günlük ücret tutarında kıdem tazminatı hakkı elde edersiniz. Ancak burada önemli bir detay var: Devlet, bir tavan ücret belirlemektedir. Yani brüt maaşınız tavanı aşsa bile, kıdem tazminatı hesaplanırken en fazla bu tavan üzerinden ödeme yapılabilmektedir.