“Uyku intikamı” ile sabahlamak doğal dengeyi bozuyor

“`html

Uyku İntikamı: Sağlığınızı Tehdit Eden Bir Alışkanlık

Modern yaşamın getirdiği yoğun tempoda, birçok insan kendisine zaman ayırma konusunda zorlanmakta ve bunun sonucunda “uyku intikamı” olarak bilinen bir kavrama yönelmektedir. Bu olgu, insanların gece geç saatlere kadar uyanık kalması ve bu durumun kontrolünün kaybedilmesi, psikolojik ve fizyolojik sorunlara yol açabilmektedir.

“İntikam amaçlı uyku ertelemesi” veya daha yaygın olarak bilinen “uyku intikamı”, bir kişinin günlük iş hayatı ya da sorumlulukları nedeni ile kendisine yeterince zaman ayıramadığı için, uyku saatlerini geç saatlere sarkıtması biçiminde tanımlanabilir. Bu terim, ilk olarak 2014 yılında bir Çinli sosyal medya fenomeni tarafından gündeme getirilmiştir.

Uzman Klinik Nöropsikolog Merve Türkkol, bu olgunun bireylerin gün içinde elde edemedikleri kişisel zamanlarını telafi etmeye çalıştıkları anlamına geldiğini belirtiyor. Türkkol, bu durumun, günün yorgunluğunun gece yapılacak çalışmalarla kapatılması olarak değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor.

Türkkol, günün yoğunluğu ve bireylerin iş, eğitim veya aile gibi sorumlulukları nedeniyle kendilerini sıkışmış hissetmelerinin, kişisel zaman yaratma hissi ve kontrol kaybı yaşayabileceğini ifade etti.

Bir sosyal medya kullanıcısının “Gündüz saatlerinde yoğun çalışmak zorundayım; geceleri yalnızca bir saat dahi olsa kendime zaman ayırmak istiyorum. Bu, benim kontrol edebildiğim tek alan.” şeklindeki paylaşımının altını çizen Türkkol, konunun pandemi döneminde daha belirgin hale geldiğini vurguladı. Ancak, uykunun ertelemesi konusunda şu noktanın üzerinde durulması gerektiğini belirtti: “Gece geç saatte uyanık kalan herkes için bu terimi kullanmak doğru değildir.” dedi.

Türkkol, uyku intikamının belirli kriterlerle tanımlanması gerektiğini vurgulayarak üç önemli noktayı öne çıkardı: İlk olarak, bu davranışın düzenli olması ve uyku süresinin azalmasına yol açması; ikincisi, bireyin yaşadığı fizyolojik problemleri göz ardı etmemek; üçüncüsü ise kişi uykusuzluğun olumsuz etkilerini göz önüne alarak bu alışkanlığı devam ettirmesi. Bu durumun, bilişsel işlevlerini olumsuz etkileyebileceğini vurguladı.

Doğal Dengenizi Sarsıyor

Uyku intikamının bir psikolojik rahatsızlık olmamakla beraber, yaşam tarzı ve kişisel zaman yaratma yeteneği ile doğrudan ilişkili olduğunu anlatan Türkkol, insanların fiziksel, mental ve duygusal açıdan dengede olduklarında daha sağlıklı hissedeceklerini belirtiyor. Günlük sorumluluk ve stres, bu dengeyi bozarak çeşitli sorunlara zemin hazırlayabilir.

Türkkol, uyku eksikliğinin kişinin ruh halini etkileyebileceğini, zamanla kaygı ve depresyon riskine yol açabileceğini şu sözlerle ifade etti: “Gündüz saatlerinde kontrolü kaybetme hissinin bir sonucu olarak geceleyin kendimize zaman ayırma çabası, sadece durumu derinleştiriyor.” Her ne kadar insanlar gece saatlerinde kendilerine zaman ayırma çabasına girse de bu durum, uzun vadede sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.

Uyku Eksikliği Depresyon Riskini Artırıyor

Uzman Türkkol, uyku intikamının genellikle genç yetişkinler ve ebeveynler arasında yaygın olduğunu ifade etti. 20-30 yaşındaki bireylerde, iş yaşamına yeni başlayanlardan kaynaklanan stres ve yoğunluk nedeniyle bu alışkanlığın daha belirgin olduğunu kaydetti. Eğer uyku eksikliği uzun süreçler halinde devam ederse, bireylerin dikkat, hafıza ve öğrenme becerilerini olumsuz etkileyebilmekte. Ayrıca, fizyolojik olarak bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabilir.

Uyku İntikamı ile Baş Etmenin Yolları

Uyku intikamıyla başa çıkmak ve sağlıklı bir uyku düzenine yeniden kavuşmak için disiplini elden bırakmamak son derece önemlidir. Türkkol, bireylerin biyolojik saatlerini düzene sokmak için uyku ve uyanma saatlerine dikkat etmesinin faydalı olacağını vurguladı. Bunun yanı sıra, yatmadan önce mavi ışık maruziyetinden kaçınmak, gün içinde gün ışığına çıkmak ve yatakta yalnızca uyumayı hedeflemek gibi önlemler gerektiğinin altını çizdi.

Ayrıca, uyku öncesi gevşeme aktiviteleri (örneğin, kitap okumak ya da meditasyon yapmak) ruhsal ve fiziksel olarak hazırlık sürecini destekleyebilir. Doğru bir uyku düzeni için bu gibi alışkanlıkların geliştirilmesi oldukça yararlıdır.

Opera Yarışmasında Birinci Olan Güneş Uluçay: Türkiye’de Opera Sanatçısı Olmayı Anlattı

Günün Öne Çıkan Haberleri

TIKLAYIN | İstanbul için Beklenen Kar Trakya’dan Geliyor

TIKLAYIN | 20 Kilo Altın Çalarak Kayıplara Karıştılar

TIKLAYIN | Suriye’de Yönetim Tartışmaları Devam Ediyor

TIKLAYIN | Savcı Adayı Mithat Can Yalman, Otel Odasında Ölü Bulundu

TIKLAYIN | Masterchef’te İkinci Finalist Belli Oldu

TIKLAYIN | Bir Alkol Grubuna Daha Zam Geldi

“`

Related Posts

Kars’ta ‘güzelavrat’ otu tüketen 8 çocuk zehirlendi

Kars’ta halk arasında, ‘güzelavrat’ olarak bilinen yabani otu yiyen 8 çocuk zehirlendi. Uzman Dr. Aslı Sezal Çubukçu, ailelerin bu bitkilerin etkilerine karşı çocuklarını uyarması gerektiğini söyledi.

Pirinç tüketiminde tehlike: Arsenik seviyeleri yükseliyor!

Dünyadaki milyarlarca insan için temel bir besin kaynağı olan pirinç hakkında yapılan yeni bir çalışma, iklim değişikliğinin bu tahıl içindeki arsenik seviyelerini artırabileceğini öne sürüyor.

Deprem sonrası psikolojik dayanıklılık hayati önem taşıyor

Marmara Bölgesi’nde meydana gelen depremin ardından, Psikoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Bülent Tansel, afetlere karşı psikolojik hazırlığın önemine dikkat çekti. Özellikle çocuklar ve kaygı düzeyi yüksek bireyler için doğru bilgilendirmenin ve destek yöntemlerinin kritik olduğunu vurguladı.

Sosyal medya bizi hipnotize ediyor

Sosyal medyanın genç yaşlı demeden hemen herkesi saatlerce esir aldığına dikkat çeken Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz ’’Alışkanlık ötesi bir durum yaşıyoruz. Bu yeni çağın dijital hipnozu’’ diyor.

Kansızlığa çareyi asırlar önce bulmuşlar! Osmanlı hekimlerinin gizli silahı, demir iksiri

Demir, vücudumuzun sağlıklı bir şekilde çalışması için vazgeçilmez bir mineraldir. Kansızlıktan yorgunluğa, bağışıklık sisteminin zayıflamasından cilt sorunlarına kadar birçok sağlık sorununun temelinde demir eksikliği nedeniyle gelişebiliyor. Antik Yunan’dan Osmanlı hekimlerine, Hipokrat’tan Galen’e kadar pek çok bilge doktor, demir açısından zengin besinleri ‘doğal ilaç’ olarak görmüş. İşte o faydalı besinler.

Eşini Burun Ameliyatında Kaybetti

Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol ve eşini burun ameliyatında kaybeden Faruk Eraslan ortak basın açıklaması yaptı. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir